top of page

Pozisyonel Vertigo

Button

Pozisyonel Vertigo

 

Pozisyonel Vertigo Nedir? Sıklığı Nedir?

Pozisyonel vertigo toplumda en çok görülen iki baş dönmesi nedeninden biridir (diğeri vestibüler migren-migrenöz vertigo). Hastalık tüm yaş gruplarında baş dönmesinin en sık nedeni olarak Hareket ile ilişkili olarak ortaya çıkan kısa süreli ve şiddetli baş dönmesi ile karakterizedir.

 

Kulak ile bağlantılı denge!

Denge sistemimizin en önemli bileşenini kulak oluşturmaktadır. Kulakta denge ile görevli 3 yarım ay kanalı ve bunların açıldığı utrikül ve sakkül olarak bilinen ve vestibül adı verilen iki odacıktan oluşmaktadır (Resim 1). Bu kanal ve odacık sistemlerinin tamamı birbiri ile kanallar aracılığı ile bağlantılıdır. Bu sistem işitme sisteminden farklı olarak kafa hareketleri ile beraber denge algısının merkeze yani beyine doğru iletilmesi ile görevlidirler. Her baş hareketi yarım ay kanallarında ve vestibül denilen odacıklarda sıvı hareketi yaratır. Bu hareket dengenin algılanması ile görevli ana hücreleri uyararak denge siniri (vestibüler sinir) aracılığı ile uyarıyı beyine taşır. Merkezde işlenen bu uyarı başımızın uzaysal konumunun algılanmasını ve bununla ilişkili olarak dengenin istemli olarak oluşturulmasını sağlar.

Vestibül denilen odacık sistemleri içerisinde denge fonksiyonları ile sorumlu hücre yapıları üzerinde otolit adı verilen kalsiyum karbonat kristalleri yer almaktadır. Bu kristallerin temel bulunma amacı ön-arka ve aşağı-yukarı yönlü hareketlerde yerçekiminin etkisi ile hareketin algılanmasını sağlamaktır. Normal şartlarda bu kalsiyum karbonat kristalleri yalnızca bu odacıklar sistemi (utrikül ve sakkül) içerisinde yer alır ve yarım ay kanalları içerisinde bulunmazlar.

Yarım ay kanalları başımızın açısal hareketlerinden sorumludur. Bu hareketler, sağa sola bakış, aşağı yukarı bakış olarak örneklendirilebilir. Her iki taraftaki sistem birbirine ters yönlü çalışır. Yani kafamızı sağa doğru çevirdiğimizde sağ taraftaki uyarım artarken sol taraftaki uyarım azalmaktadır. Bu beyinde sağa doğru dönüş algısı yaratmaktadır.

Bu sistemden başlayan uyarımlar gözlere doğru iletilir. Göz çevresindeki kaslarda hareketle ilişkili olarak kasılmalar ortaya çıkar. Yani başımızı sağa doğru çevirdiğimizde refleks olarak gözlerimiz sola doğru hareket eder. Buna tıp literatüründe vestibulooküler refleks denmektedir.

Pozisyonel Vertigo Ne Demektir?

Önceki bölümde bahsettiğim gibi kalsiyum karbonat kristalleri vestibül denilen odacık sistemleri içerisinde yer almaktadır. Ağırlığından dolayı yer çekimi ile ilişkili hareketler olan aşağı-yukarı ve ön-arka yönlü hareketlerden sorumludur. Bu kristaller yarım ay kanallar sistemi içerisinde yer almazlar.

Herhangi bir sebeple kalsiyum karbonat kristalleri yarım ay kanalları içerisine girecek olursa baş hareketi sırasında baş dönmesi yaşanmasına neden olur. Burada baş dönmesi yaşanmasının ana nedeni senkron bir şekilde çalışan sağ ve sol taraf arasında kalsiyum karbonat kristallerinin ağırlıklarından dolayı asenkronizasyon oluşmasıdır. Kalsiyum karbonat kristallerinin olduğu tarafta sıvının özgül ağırlığında artış ortaya çıkar. Baş hareketi sırasında sağ taraf ve sol taraf sıvı hareketinde uyumsuzluk oluşur. Sonuçta beyinde bir karmaşa ortaya çıkacaktır. Gözlere doğru iletilen uyarımlardaki uyumsuzluk titreyici göz hareketlerine yol açar. Bu durum çevrenin hareket ediyormuş gibi görünmesinee neden olur. Aslında ortaya çıkan bir hareket illüzyonudur. Yani gerçekte olmayan ve tamamen bu uyumsuzluktan kaynaklı hareket algısıdır. Bu titreyici hareketlere tıp literatüründe Nistagmus denmektedir.

Ortaya çıkan baş dönmesi 1 dakikadan kısa süreli ve çok şiddetlidir. Etkilenen kişide bir deprem algısı yaratmaktadır. Tabi denge sisteminin merkezde otonom sistemle bağlantısından dolayı bu kısa süre içerisinde hastada pek çok ek şikayetler ortaya çıkar. Bunlara örnek vermek gerekirse bulantı, kusma, çarpıntı, terleme, kalp ritminde hızlanma (taşikardi), ölüm korkusu bunların en başında sıralanabilir.

Hangi yarım ay kanalı etkileniyorsa, o yarım ay kanalının yönünde yapılan hareketle baş dönmesi ortaya çıkacaktır. Bu nedenle bu hastalığa Pozisyonel vertigo denmektedir. Yani baş dönmesinin ortaya çıkması için etkilenen yarım ay kanalı yönünde baş hareketi olması gerekecektir. İşte bu nedenden dolayı hastalar bu tetikleyibi pozisyonu yapmamaya çalışırlar. Her tetikleyici pozisyon yeniden baş dönmesini başlatacağı için hareketlerde yavaşlama olur. Baş hareketindeki bu kısıtlama beraberinde boyun ağrısını ve beklenti anksiyetesini de getirecektir.

 

Pozisyonel Vertigo Nedenleri?

Kalsiyum karbonat kristallerinin yarım ay kanalları içerisine kaçışı yaş grupları arasında farklılıklar göstermektedir. Genç yaşlarda en sık neden kafanın ani hareketi (kamçı travması-wiplash travması), kafanın gündelik hayatta çok yapılmayan bir pozisyona gelmesi (pilates, yoga, perde asmak, uzun süreli yukarı yönlü bakmak), künt kafa travmaları sayılabilir. Orta ileri yaşta ise genellikle iç kulağın yaşlılığa bağlı dejenerasyonları, uzun süreli yatış gerektiren hastalıklar sayılabilir.

Kopan kalsiyum karbonat kristalleri yer çekimi etkisi ile en çok (%80) alt (posterior) yarım ay kanalı içerisine girer. Bu kanal içerisine kalsiyum karbonat kristallerinin kaçışına bağlı olarak aşağı yukarı bakışta, sırt üstü yatışta ve yataktan kalkış sırasında, merdiven inmekte, ayakkabı bağlama sırasında başta olmak üzere kısa süreli şiddetli baş dönmesi yaşanmasına neden olur

Yan (lateral) yarım ay kanalı daha az sıklıkta (%15-20) etkilenmektedir. Bu kanalın etkilenmesine bağlı olarak sağa sola bakışta ve yatakta sağa sola dönüşlerde baş dönmesi yaşanmaktadır.

 

Pozisyonel Vertigoda Tanı   

Pozisyonel vertigoda tanı oldukça kolay olarak konmaktadır. Yatak başında çıplak gözle veya VNG eşliğinde etkilenen kanal veya kanallar saptanabilmektedir (Resim 2 ve Resim 3). Etkilenen kanalın doğru tespiti pozisyonel vertigonun tedavisi için de çok önemlidir. Çünkü yanlış kanala yapılan yanlış tedavi (repozisyon) manevraları başka kanalların hastalığa maruz kalmasına (tıpta kanal konversiyon olarak bilinen) neden olabilmektedir. Tanı sonrasında yapılan tedavi manevraları pozisyonel vertigonun tedavisinde oldukça yüz güldürücüdür. Erken dönemde tedavi edilen pozisyonel vertigoda hastalığın nüks etme ihtimali ilk yıl için %10-15, ilk 5 yılda ise %30-40 civarındadır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Pozisyonel Vertigoda Tedavi

Pozisyonel vertigo temelde mekanik bir hastalıktır. Vestibülden (odacıklardan) kopan kalsiyum karbonat kristallerinin yarım ay kanalları içerisine girmesine bağlı olarak baş hareketi ile birlikte kısa süreli şiddetli baş dönmesi yaşanmasına neden olmaktadır. Hastalığın temelinde bu mekanik olayın olması nedeni ile tedavide yine mekanik yöntemlerden faydalanılmaktadır.

Kalsiyum karbonat kristallerinin yeniden vestibül içerisine düşürülmesi ve hastalığın tedavisi için çeşitli manevralar kullanılmaktadır. Hastalıkta hangi yarım ay kanalınının etkilendiğine göre uygulanacak manevra yöntemleri farklıdır (Resim 4). (Eppley manevrası, Semont manevrası, Gufoni maverası vs.)

Manevra yöntemleri sonrasında hastalık ile ilişkili şikayetler ortadan kalkmaktadır. Hastalığın tekrar etme sıklığı ilk yıl için %10, ilk 5 yıl için ise %30-40 civarındadır.

Hastalığa sebep olan kalsiyum kristallerinin manevralar sonrası vestibül içerisine düşürülmesine rağmen hastada vertigo gibi şiddetli olmasa bile hayatı kısmen kısıtlayan algısal denge bozukluğu (Post Positional Perceptual Dizziness- PPPD) hali devam etmektedir. Algısal denge bozukluğu kişiden kişiye değişmekle beraber günlerden aylara kadar devam edebilmektedir. Pozisyonel vertigo tedavi manevraları ile tedavi edilirken algısal denge bozukluğu yönetiminde medikal yöntemlerden (ilaç tedavileri) faydalanılmaktadır.

Zamanında yapılmayan tedavi manevraları veya yetersiz yapılan algısal denge bozukluğu tedavisi uzun dönemde beklenti anksiyetesinden depresyona kadar pek çok psikiyatrik bozukluğun oluşmasına neden olmaktadır. Organik bir hastalık olarak başlayan pozisyonel vertigo tedavideki gecikmeye bağlı olarak sonrasında psikiyatrik bir hastalık olarak devam etmektedir. Beklenti anksiyetesi olarak devam eden pozisyonel vertigoda erken tanı ve tedavi çok önemlidir. 

 
bottom of page